3 Kasım 2014 Pazartesi

Ultra Maratonda Gönüllü Olma Rehberi

Bir ultra maratondaki en güzel duygulardan biri uzun süredir beklediğiniz bir yardım istasyonuna ulaşmaktır. Başarılı bir istasyonda sadece besinlerden enerji almakla kalmaz aynı zamanda aldığınız motivasyonla ruhunuzu da şarj edersiniz.

Bu blogu takip edenler daha önce birçok kez "gönüllüler olmadan yarış olmaz" yazdığımı okumuşlardır. En güzel parkuru bulup, en kusursuz organizasyonu yapabilirsiniz ama yarışı sahiplenecek gönüllüler olmadan hiçbir zaman istediğiniz şekilde olmaz. Diyelim bir şekilde yaptınız. O zaman da yarışın ruhu olmaz. Çünkü ultra maratonlarda gönüllüler ile koşucuların yardım istasyonlarındaki karşılıklı iletişimi bu sporun ruhunda vardır. Bunu kesip attığınızda ortaya çıkan şey aynı tadı vermez.
Fotograf: Spartathlon Official photo

29 Ekim 2014 Çarşamba

Kapadokya Ultra Trail Yarış Raporu (Gönüllü)

Bu yıl 25 Ekim'de düzenlenen The North Face Cappadocia Ultra Trail'de gönüllü olarak görev aldım. Benim için koşmak kadar keyifli ve özel bir deneyim oldu. Aşağıda bir gönüllü perspektifinden yarışın akışını okuyabilirsiniz.

Önce yarış hakkında kısa bir genel bilgi: 25 Ekim Cumartesi günü saat 07:00'de 60K (+1850m) ve 110K (+3350m) yarışmacıları start alacaktı. 30K (+900m) yarışı ise aynı gün saat 10:00'da başlayacaktı. Yarışın düzenleneceğini yaz başında öğrendim. O zamanlar Spartathlon hazırlıklarım tam gaz devam ediyordu ve doğrusunu söylemek gerekirse 26 Eylül'den sonrasına konsantre olamıyordum.Ama Sertan ve Serkan Girgin'in işin içinde olduğunu bildiğim için bunun her ayrıntısı düşünülen ve profesyonelce düzenlenecek bir yarış olacağından kuşkum yoktu.



9 Ekim 2014 Perşembe

Spartathlon 2014 ve Destek Ekiplerine Tavsiyeler

Spartathlon'da bana destek olan ekipten Suna Altan, yarıştan sonra yarışın medya sponsoru advendure.com için son derece faydalı bir yazı yazdı ve yarıştaki gözlemleriyle birlikte iyi bir destek ekibi üyesi olmanın püf noktalarını sıraladı. Aşağıda bu yazının Türkçe'sini bulabilirsiniz. Ben koşucu olarak kendi yaşadıklarımdan deneyimimi raporumda anlattım. Aşağıda da Suna'nın kaleminden destek ekibi olarak yarış boyunca nelere şahit olduklarını ve bundan sonra Spartathlon'da veya herhangi başka bir yarışta böyle bir görev üstlenecek olanlara çok değerli tavsiyelerini bulabilirsiniz.

Ivan Cudın - 2014 Spartathlon Wınner Photo:advendure.com

5 Ekim 2014 Pazar

Spartathlon 2014 Race Report - I Want to Break Free

There are ultras. There are many. Then there is Spartathlon. Spartathlon is Spartathlon. Simply. That's it. If you don't go and see, you cannot understand how it is. - Alessia De Matteis
Yes, it's really hard to describe Spartathlon. To fully grasp its meaning, history, culture and toughness you have to experience it firsthand. But I'll try my best. Here's my account of the Spartathlon 2014.

As a quick note, one week before the race, advendure.com published an English interview with me as I was the first Turkish runner to attempt the race in Spartathlon's 32 year history. If you want, you can read it at the bottom of this page to get my pre-race thoughts. It may give you a more complete picture.

With that said, let's move on to the race. 


Photo: Nikolaos Petalas

3 Ekim 2014 Cuma

Spartathlon 2014 Yarış Raporu

There are ultras. There are many. Then there is Spartathlon. Spartathlon is Spartathlon. Simply. That's it. If you don't go and see, you cannot understand how it is. - Alessia De Matteis
Spartathlon’u yazıyla anlatmak inanın çok kolay değil. Gerçekten gidip yaşamak gerek. Ama deneyeceğim. Eğer bu yarış hakkında iyi bir bilginiz yoksa ve daha önce okumadıysanız önceki iki yazımı okumanızı öneririm çünkü ancak o zaman bu yazı size gerçek anlamda bir şeyler ifade edebilir. Bu rapor yeterince uzun ve o yazılarda yazdığım şeyleri burada tekrar etmeyeceğim. 
Spartathlon (Genel bilgi)
Sparta'ya Giden Yol (Bilgi + yarışa hazırlık periyodum).



Foto: Nikolaos Petalas

8 Eylül 2014 Pazartesi

Sparta'ya Giden Yol

Spartathlon'la ilgili yazdığım yazının üzerinden 5.5 ay geçmiş. Bu arada neler oldu, kafamdakileri ne oranda yapabildim ve 26 Eylül'deki yarışa artık sayılı günler kalmışken fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duygusal yönden ne durumdayım? Hem bu konular üzerine bir değerlendirmede bulunup hem de yarışla ilgili bazı bilgiler paylaşacağım.

Kısaca tekrar özetlemek gerekirse Spartahlon Atina'dan başlayıp 246km uzaklıktaki Sparta şehrinde Sparta Kralı Leonidas heykeline dokunmanız ile son bulan dünyanın en köklü ve prestjli ultra maratonlarından biri. Bu yıl aralıksız olarak 32. kez düzenleniyor. 36 saatlik acımasız zaman limiti, içerdiği dağ tırmanışı, pacer'a izin vermemesi yarışı diğerlerinden ayıran en önemli özellikleri.

Efsaneye göre Pers ordusunun Atina'ya saldırmaya hazırlanması ile Yunanlılar en iyi koşucuları olan Pheidippides'i Sparta'lılardan yardım istemek için Atina'dan Sparta'ya gönderirler. Pheidippides sabah başladığı koşuda ertesi gün güneş batmadan Sparta'ya ulaşır. İşte bu sebeple yarış da Sparta şehrindeki Kral Leonidas heykeline dokunmanız ile sona eriyor. Yarışın tarihi, neden ultra maraton dünyasının en saygın yarışlarından biri olduğu ve diğer birçok detay için önceki yazıma göz atabilirsiniz

Diğer konulara geçmeden önce aradan geçen zamandaki gelişmelerden kısa kısa bahsedeyim.


1 Eylül 2014 Pazartesi

Ultra Maratonun Ruhu

Geçtiğimiz hafta bildiğiniz gibi UTMB bünyesinde değişik mesafelerdeki PTL, TDS, OCC, CCC ve son olarak da UTMB yarışları yapıldı. Hem bu yarışlara katılan arkadaşlarımın durumunu hem de yarışın genelini takip etmek için ben de birkaç günü bilgisayar ve telefon başında geçirdim. Her zamanki gibi Cuma akşamüstü başlayan UTMB'yi ise canlı video linkinden görsel olarak takip ettim.

Türkiye'den katılan ve sonuç ne olursa olsun ellerinden geleni yapan herkesi (ve tabii bir önceki hafta Persenk Ultra'da başarıyla koşan arkadaşlarımı) bir kez daha kutladıktan sonra UTMB'nin liderleri arasında yaşanan bir konuya odaklanmak istiyorum çünkü yazının ana fikrini bu konu oluşturuyor.


21 Temmuz 2014 Pazartesi

Suunto Ambit 2 İncelemesi

Koşu için geliştirilen GPS özellikli saatler giderek arttıkça seçim yapmak da zorlaşıyor. Burada GPS'li koşu saatinin gerekli olup olmadığı konusuna girmeyeceğim. Hiç saat kullanmadan antrenman yapan ve son derece başarılı olan kişiler olduğu gibi tam tersi de mevcut. Ben kendi adıma yaklaşık 5 yıldır çeşitli marka ve modellerde saatler kullanıyorum ve bilinçli kullanıldığında bunun birçok açıdan önemli katkılar sağladığına inanıyorum.

Bundan birkaç ay önce Suunto Ambit 2'yi test etme şansına sahip oldum. Açıkçası uzun süredir alıştığım saatlerden sonra başka bir koşu saati kullanmak ilk planda beni biraz endişelendiriyordu. İnsan alıştığı şeyleri çoğu zaman değiştirmek istemiyor. Fakat Suunto hem kalitesi hem de doğa sporları ve ultra maraton dünyasındaki birçok atletin tercihi ile uzun zamandır merak ettiğim bir saatti.

Saati yaklaşık 3.5 aydır 100'den fazla antrenmanda kullandım ve hâlâ üzerinde çalışmam gereken bazı ayrıntılar olsa da oldukça fikir sahibi olduğumu düşünüyorum. Birçok yarışta ve antrenmanda bana Ambit 2 hakkındaki görüşlerimi soranlar oldu. Açıkçası bu kadar çok fonksiyonlu bir saati birkaç çümle ile özetlemek gerçekten zor. Saat hakkında detaylı bir Türkçe kaynak da göremediğim için fikir sahibi olmak isteyenlere faydası olabilir düşüncesi ile en iyisinin bir inceleme yazısı olacağına karar verdim.

1936 yılında kurulan Suunto bilindiği üzere doğa sporları ve dalış aktiviteleri için çok çeşitli saatler ve araç gereçler üretiyor. Ben burada koşu, bisiklet ve yüzme başta olmak üzere dağcılık ve trekking gibi çok çeşitli aktivitelerde kullanılan Ambit 2 modelinden bahsedeceğim.


19 Haziran 2014 Perşembe

2014 Kars Ultra 47K Yarış Raporu

15 Haziran günü saat 9'a doğru gelirken, Kars Uluslararası Kültür ve Turizm Günleri kapsamında düzenlenen Kars Maratonu 47Km yarışının başlamasına 15 dakika vardı. Finişe gidecek çantamı minibüse bırakmak için hareketlendim. Bu esnada organizasyon ekibinden Samet’in elinde kendi telefonumu gördüm. Ceketimi çıkartırken telefonu düşürmüşüm, neyse ki Samet görüp bulmuş. Bugün ya işler yolunda gidecek ya da beklenmedik sorunlar olacak, bakalım hangisi göreceğiz diye düşündüm.

Startın verilmesi ile yarışın favorileri Murat Kaya ve Ramazan İşmel ikilisi öne yerleşip tempoyu belirlediler. Ani Harabeleri'nden Kars Kalesi'ne kadar tamamı asfaltta geçecek 47Km'lik yolculuk başlamıştı. 1530m civarındaki irtifadan başlayıp 26.km'ye kadar tırmanarak 2000m'ye ulaşacak, ardından 1750m civarındaki Kars'a ulaşacaktık. (Kars ve Ani hakkında daha detaylı bilgi için önceki yazıma göz atabilirsiniz.) Murat ve Ramazan'ın arkasında yaklaşık 10 kişilik bir grup oluştu. Ben bu grubun en arka bölümünde yerimi aldım ve kendi tempomu oturtup devam ettim. Aslında yarışın daha başında ön grubun temposu içine çekilmemek için birkaç defa kendimi frenledim. İlk 5km hafif tırmanış olmasına rağmen çabuk geçti ama hava sıcaklığının da en az irtifa kadar önemli bir etken olacağı hemen belli olmuştu.




30 Mayıs 2014 Cuma

2014 Çekmeköy 60K Yarış Raporu

Bu yıl 4. kez düzenlenen Çekmeköy Ultra Maratonu'nun 6.km^sinde Ferit (60K) ve Murat (30K) ile birlikte sohbet ederek ilerliyorduk. Yarım saat kadar önce 10K, 15K, 30K, 45K ve 60K yarışları aynı anda kalabalık bir şekilde başlamıştı. Konu bir ara tempomuzun nasıl olduğuna geldi. Onlar Çekmeköy'de ilk kez koşuyorlardı. Ben daha önce birçok kez koştuğum için 60k için yavaş da başlasak hzlı da başlasak sonlara doğru mutlaka belli oranda yavaşlamanın kaçınılmaz olacağını çünkü ikinci yarının ilk yarıya göre ciddi oranda zorlu olduğunu söylüyordum.

İlk olarak 2011 Eylül'ünde 50km ile başlayıp sonra üç defa 60km olarak devam eden tüm resmi Çekmeköy ultralarına katıldım. Son birkaç yıl içinde düzenlenen "antrenman yarışlarının" da bir veya ikisi hariç hepsinde koştum. Hızlı da başlasam yavaş da başlasam son bölümlerde parkurun etkisini hep hissettim. Bunun bir istisnası 12 Ocak'taki 45k koşusuydu. Onda hızlı başlamama rağmen sonuna kadar tutunup 3:44 ile bitirebilmiştim ama o hem 45K idi hem de son 15k'dakı kırıcı bölümler yoktu.



8 Mayıs 2014 Perşembe

Kars'ta Maraton Koşmak


15 Haziran 2014 Pazar günü Kars Uluslararası Kültür ve Turizm Günleri kapsamında 45km ve 10km olarak iki koşu düzenlenecek. Koşuların organizasyonunu üstlenen MCR Racesetter Yöneticisi Caner Odabaşoğlu ile birlikte 1-2 Mayıs tarihlerinde Kars'a gidip parkuru ve şehri görme şansına sahip oldum.

Aslında Kars'la bir bağlantım var. Ankara'da doğduktan birkaç ay sonra kader ailemizi kısa süreliğine Kars'a yönlendirmiş ve ben 2 yaşıma gelene kadar kaldıktan sonra tekrar Ankara'ya dönmüşüz. Doğal olarak o yaşlardan bir şey hatırlamıyordum ve bir daha o bölgeye gitme şansını bulamamıştım. Böyle bir fırsat ortaya çıkınca hiç düşünmeden kabul ettim.



29 Nisan 2014 Salı

Salomon Fast Wing Ceket İncelemesi



Salomon Fast Wing Jacket rüzgarlı ve serin/soğuk havalar için üretilmiş bir ceket. Haftaiçi koşularımın çoğunu yaptığım sahil yolu açık bir alan olduğu için her zaman çok rüzgâr alan bir bölge. Bu tür bir ceketin bence en önemli özelliği bir taraftan sizi rüzgârdan korurken bir yandan da nefes alarak teri dışarı atabilmesi. Aylardır kullandığım ceketin bu yönden çok başarılı olduğunu rahatlıkla söyleyebilrim. 

İstanbul için konuşursam, özellikle bu kış dönemi, Aralık ayındaki kısa bir dönem dışında çok soğuk ve yağışlı geçmediği için kışın büyük bölümündeki koşularımı bu ceketle yaptım. Hem pratik ve hafif olması hem de yeterli koruma sağlaması ile hep ilk tercihim oldu. Serin havalarda altına sadece T-shirt, daha soğuk havalarda uzun kollu giydim. Daha da soğuk havalarda altına iki kat giyerek kullandım. 

Salomon Fast Wing Jacket
  

24 Nisan 2014 Perşembe

2014 İznik Ultra 80K Yarış Raporu

18 Nisan Cuma günü İznik Ultra Maratonu’nda üçüncü kez koşmak üzere Yenikapı – Yalova feribotuna bindiğimde bir senenin ne kadar çabuk geçtiğini düşünüyordum. Ilgaz, Alper ve Elena ile buluştuktan sonra feribotta yerlerimizi aldık. Bu yıl benim adıma bir fark vardı. 2012 ve 2013'de 130K'yı koştuktan sonra bu kez 80K parkurunda koşacaktım.

Eylül 2013’ü bir kenara koyarsak (30 Ağustos’ta koştuğum UTMB’den sonra dinlenmek için geçerli mazeretim vardı), 2014’ün Şubat ayı son 2.5 yılda en az koştuğum ay oldu. Ayın başındaki hamstring problemini ciddiye aldım ve daha büyük bir soruna yol açmaması için tamamen geçene kadar bekleme ve yarışmama kararı aldım. Mart başında durum iyiye gidiyordu. Temkini elden bırakmadan, nüks etmemesi için hıza değil dayanıklılık koşularına ağırlık verdim. Zaten yılın geri kalanında Spartathlon için ilk planda buna ihtiyacım olacaktı. Mart’ın ikinci yarısında gelen sinyaller iyiydi ama henüz İznik ile ilgili kararımı vermemiştim.

Yaz boyu yoğun bir hazırlık planladığım için tekrar bir sakatlık riski almak aptalca olacaktı. Nisan’ın ilk haftasında biraz yükleme yaparak vücudumun vereceği tepkiyi test ettim. Olması beklendiği gibi hız kaybetmiştim ama dayanıklılık açısından durum fena gözükmüyordu. Böylece 80K’nın doğru bir seçim olacağına ikna oldum.
İznik Ultra 2014

21 Mart 2014 Cuma

Spartathlon

Maratonun hikayesini koşan veya spora ilgi duyan hemen herkes bilir. Kısaca hafızaları tazelemek gerekirse:

Milattan önce 490 yılında Persler Anadolu’nun, Güneydoğu Avrupa’nın ve Güneydoğu Asya’nın büyük bölümünde hakimiyet sürmektedirler. İki sene önce Ege kıyılarında yaşayan Yunanlıların, tarihte İyon Ayaklanması olarak bilinen başkaldırısını Persler bastırmıştır. Bu ayaklanmaya Atina başta olmak üzere Yunan şehirlerinin destek verdiğini öğrenen Pers Kralı 1. Darius, Yunanistan’a bir ordu gönderir ve Kuzey Yunanistan’daki şehirlerin hemen hepsine boyun eğdirir ancak güneydeki Atina ve Sparta şehirleri başkadırıya devam edince savaş kaçınılmaz hale gelir

Böylece Pers ordusu Atina’nın yaklaşık 40km kuzeyindeki Marathon ovasında konuşlanır. Atina'dan yola çıkan bir ordu da bu bölgeye hareket eder. Burada iki ordu da günlerce birbirlerinin saldırmasını beklerler. Sayı olarak çok daha az olan Atina ordusu Sparta’dan gelecek desteği beklemektedir. Fakat Atina ordusunun 10 generalinden biri olan Miltiades diğer generalleri saldırmaya ikna eder. Yunan ordusu falanks formasyonunu kullanarak başarılı bir muharebe planı uygular ve Persleri bozguna uğratarak geri çekilmeye zorlarlar. Geri çekilen Persler son bir hamle yaparak Yunan ordusu dönmeden önce Atina’ya saldırmayı düşünürler ama Yunanlılar Atina’ya zamanında dönmeye başarır.

Marathon bölgesindeki Pheidippides heykeli.

17 Şubat 2014 Pazartesi

Salomon S-Lab Sense Ultra İncelemesi


Salomon bundan birkaç yıl önce Kilian Jornet için özel olarak tasarlanan S-Lab Sense modelini üretmişti. Bu ayakkabı ayağa oturan tasarımı ve hafifliği ile minimalist ayakkabı kullananlar arasında çok popüler oldu. Kullananların iki önemli eleştirisi vardı: İlki ayakkabının yeterince dayanıklı olmaması, ikincisi ise uzun mesafeler için yeterince koruma sağlamamasıydı.

Bu eleştirileri dikkate alan tasarımcılar ayakkabıda bazı modifikasyonlar yaparak S-Lab Sense Ultra modelini ürettiler. Böylece ayakkabının ağırlığı Sense’e gore biraz arttı fakat daha dayanıklı, daha uzun mesafelerde kullanılabilen ve taban yapısındaki değişiklikler ile daha iyi yol tutuş sağlayan hafif ve hızlı bir yarış ayakkabısı ortaya çıktı.

S-Lab Sense Ultra