31 Mart 2013 Pazar

Geyik Koşusu 28K - 31 Mart Yarış Raporu

Asics'in sponsorluğundaki Geyik Koşuları serisinin 2. ayağı yüksek bir katılım ile gerçekleşti. Katılım listesinden oldukça kalabalık olacağı gözüktüğü için yarışa normalden biraz daha erken gitmeyi planlamıştım. Saat 8 gibi start noktasına geldikten sonra numaramı birkaç saniye içinde alıp son hazırlıklıkları tamamladım.

İyi ki erken gelmişim çünkü biraz daha geç kalanların başlangıç yerine zamanına ulaşmada büyük sıkıntı yaşadığını gördük. Bunun en büyük sebebi orman giriş ücretinin 11 lira yapılmasıydı. Normalde birkaç saniyede geçebilecek bir arabanın bozuk para araması,  para üstü beklemesi derken araçlar uzun süre beklemişler. Bunun sonucunda yarışın başlamasına kısa süre kala kapıda uzun araç kuyrukları olduğu haberi gelince tüm mesafelerin başlangıç saati yarım saat ileri atıldı. Buna rağmen son anda yetişebilen arkadaşlar oldu.


25 Mart 2013 Pazartesi

Aydos Patika Yarışı - 2. Ayak

24 Mart Pazar günü Aydos Patika Yarışı serisinin ikinci ayağı koşuldu. Hava şartlarının oldukça iyi olması özellikle yarış öncesi ve sonrasında hem organizasyonun hem de katılımcıların daha keyifli bir gün geçirmesine yardımcı oldu.

Yarışın sonucu benim için belki ilk yarışla aynı oldu (Genelde 3.lük, yaş kategorisinde 1.'lik) fakat yarış oldukça farklı gelişti.

Yaş kategorisi kürsüsü. Caner -  Aykut - Selçuk  Foto: Ulaş Önol

22 Mart 2013 Cuma

İznik Ultra'da bir Dünya Şampiyonu

Bu yıl İznik Ultra Maratonu'na katılanlar bir dünya şampiyonu ile aynı parkurda koşma şansına sahip olacak. 2012'de İtalya'da düzenlenen 100K Dünya Şampiyonası'nda altın madalya kazanan Amy Sproston 75K'da koşacak.

Geçen sene kendisi Mart ayında birkaç günlüğüne İstanbul'a gelmişti ve Belgrad Ormanında bir Cumartesi sabahı 4 kişilik grupla 3.5 saatlik bir koşu yaptıktan sonra kendisine bal kaymaklı, menemenli Türk kahvaltısını tanıtmıştık.

Birçok ultramaratoncu gibi O da son derece mütevazi biri. Bir şeyler sormasanız ya da araştırmadan gelmiş olsanız başarılarını ağzından almanız mümkün değil. Ultra maraton koşmanın en büyük özelliklerinden biri de bu spordaki en iyi atletlerle birlikte aynı parkurlarda beraberce (aynı hızda olmasa da) koşma şansına sahip olmak. Bunu kendi ülkemizde yapabilecek olmak bizler için büyük şans.

Amy Sproston İznik Ultra'da koşacak. Fotoğraf: Matt Hagen

21 Mart 2013 Perşembe

Çekmeköy 45K Gece Koşusu

16 Mart günü 21:30'a doğru Çekmeköy Ormanı'na giderken iki haftadır baharı andıran havanın nasıl olup tam da bugün bu hale geldiğini düşünüyordum. Son 24 saattir aralıklarla yağan yağmur, havanın iyice soğuması ile karla karışık yağmura dönüşmüştü. Gece 10'da başlayıp 45km olarak koşulacak bu organizasyona açıkçası bu şartlarda çok fazla kişinin gelmesini beklemiyordum.

Başlangıç noktasına geldiğimde araba sayısı beklediğimden yüksek çıktı. Birçok kişi soğuktan ve yağmurdan korunmak için arabaların içinde bekliyordu. Hızlıca başlangıç alanında kurulan çadırlara gidip göğüs numaramı aldım ve tanıdıklarla sohbete başladım. Hemen herkes gözleri dışında her yerini kapattığı için kafa fenerinin ışığında birbirimizi tanımak normalden biraz daha zor oldu. Zaten bu tür koşularda Olağan Şüpheliler diye tabir ettiğim bir kesim var. Eğer ciddi bir manisi yoksa her zaman hazır bulunan bu isimler yine yerlerini almıştı.

Start alanındaki kayıt çadırları Foto: Bakiye Duran

7 Mart 2013 Perşembe

Runtalya 2013 - 2:58

 "The biggest risk is not taking any risk at all. - En büyük risk, hiç risk almamaktır."

3 Mart Pazar, saat 9:55 suları. Runtalya Maratonu'nun 13.km'si. 10-15dk önce yarı maraton koşanların U dönüşü yapıp ayrılması ile parkur birdenbire tenhalaşmış durumda. İyi durumdayım ama yarış başındaki adrenalin artık yerini geride kalan yaklaşık 30km'nin nasıl geçeceği düşüncelerine bırakmış. Bir an arkama bakıyorum. En yakın koşucu 20-30m arkamda. Önümde gördüğüm üç kişilik grup da 25m kadar uzağımda. Sadece uzun mesafe koşanların anlayabileceği bir garip duygu...

Kendi tempomda devam ederken bir süre sonra öndeki grupla aramda 10m kadar kaldığını farkediyorum. Üstlerindeki kıyafetlerden ve görünüşlerinden üçünün de Alman olduğu belli. Kısa boylu ve 50 yaşlarında olan önden giderken 1:85 boylarında ve biraz daha genç olan iki kişi onu takip ediyor. Formları son derece düzgün, ne yaptıklarını bilen bir görüntüleri var. Saate bakıyorum, koştukları tempoyu düşünüyorum ve durum kendini hemen belli ediyor. Bunlar 3 saatin altında bitirmeyi hedefleyen ve planladıkları stratejiyi uygulamaya koymuş bir ekip. Bir süre daha takip ettikten sonra o ana kadar gayet rahat olan zihnimde zor bir soru beliriyor. Bu soruya vereceğim cevabın yarışın kaderinde çok kritik rol oynayacak bir dizi karardan ilki olacağından o an için habersizim.