18 Nisan 2013 Perşembe

İznik Ultra Öncesi Kendime Notlar

2013 İznik Ultra Maratonu'na 48 saatten az kaldı. 20 Nisan Cumartesi sabahı saatler 07:30'u gösterdiğinde 42K, 80K ve 130K uzunluğundaki parkurlarda yüzlerce kişi Türkiye'nin en büyük tek etaplı ultra maratonunu koşmaya başlayacak.

Ben de geçen seneki gibi yine gölün etrafını bir kez daha dönmeye çalışırken geçen sene yoğun yağmur ve balçıkta gözden kaçırdığım detayları farketmeye çalışacağım! Bu amaçla daha önceki ultra maratonlarımda işime yarayan ve büyük faydasını gördüğüm birkaç maddeyi düşünüp kendime not olarak yazdım. Kimbilir belki başka birisinin de işine yarar.

Aslında bunu daha önce yazmayı düşünmüştüm ama bu hafta çok yoğun geçti ve hiç vakit bulamadım. Yine de geç olması hiç olmamasından iyidir. Hatta belki bu sayede daha çok aklımda kalırlar!



İznik Ultra öncesinde Kendime Notlar:


10- Gönüllülere saygılı ol: Gönüllüler olmadan bu çapta organizasyonlar olmayacağını unutma. Kimse bilerek ve isteyerek sana karşı olumsuz bir davranışta bulunmaz. Eğer bir hata olursa istenmeden olmuştur. Kendini ne kadar kötü hissedersen hisset istasyonlara gülümseyerek gir. Yaydığın pozitif enerji sana katlanarak geri dönecek. Çıkarken kendini çok daha iyi hissedeceğini göreceksin.

9- Yardımlaş ve paylaş: Bunun ilk önce kendinle ve doğayla bir mücadele olduğunu unutma. Herkes kendisinden sorumlu olsa da, birçok bölümü ıssız arazide geçecek bu koşuda herkesin en büyük dayanağının birbiri olduğunu aklında tut. Bazen en büyük yardım kendini kötü hisseden birine motive edici bir söz söylemektir. Başkasını motive ederken aslında kendini de motive ettiğini farkedeceksin.

8- Yürümekten çekinme: Bu iş toplam enerjiyi genele yayabilme oyunu. Eline 1 yıl boyunca idare etmen gereken toplu bir para geçtiğini düşün. Bunu ilk 3 ayda harcarsan geri kalan 9 ayda sefalet içinde yaşarsın. Baştan beri idareli kullanırsan son 3 ayda çektiğin sıkıntılar büyük oranda azalır. 



7- Yokuş aşağı koşarken dikkat et: İznik'in ilk 60km'sinde iki tane 5-6km uzunluğunda sert iniş olduğunu hatırla. Buralarda kendini kaybetme, quadlarını koru. Uzun ve sert inişler bacaklar için yokuşlardan daha tahrip edicidir. Tükenmiş kalflarla daha uzun süre gidebilirsin ama patlamış quadlarla yürümekte bile zorlanırsın.

6- Hâyâl et: Eğer gözünü kapatıp düşündüğünde bitirdiğini gerçekten hâyâl edebiliyorsan bitirirsin. Edemiyorsan işin zor. Bunun için hâlâ geç değil. Hatta tam zamanı!

5- Tebrik et ve kimseyi yargılama: Beklentisinden iyi koşanı tebrik et, onlardan ilhâm al, doğru yaptıklarından bir şeyler öğrenmeye çalış. Beklediğinden kötü koşanı ve bitiremeyeni yargılama. Kimin ne şartlarda hazırlandığını, ne fedâkârlıklarda bulunarak buraya geldiğini, yarış sırasında neler yaşadığını hiçbir zaman bilemezsin. En önemli şeyin başlama cesaretini gösternek olduğunu unutma.

4- Bilinmeyeni kucakla: Ne kadar iyi plan yaparsan yap, ultra maratonda mükemmel plan diye bir şey olmadığını ve bu kadar uzun bir süre içinde mutlaka plana uymayacak birçok şeyin ortaya çıkacağını bil. Değişen şartlara göre, içinde olduğun durumda en hızlı şekilde doğru kararı vermeye çalış. Kararını verdikten sonra geriye bakmadan uygulamaya koy. "Keşke" kelimesini beyninden sil. Verdiğin kararların doğruluğu ve yanlışlığı yarış sırasında değil yarıştan sonra değerlendirilir!


3- Keyfini çıkar:  Evet, bu işin birçok zorluğu var. Ama eğer keyfi de büyük olmasa ne dünyadaki bu kadar çok kişi yapardı, ne de sen. Hiç keyif alamıyorsan burada işin ne? Git, köfteni ye, dostlarla sohbet et ve elinden geleni yap. Sonuç ne olursa olsun kendin hakkında yeni bir şeyler öğrenerek gel. Bu altı üstü bir koşu, hiçbir zaman bir ölüm kalım meselesi değil.

2- Başarı nedir?: Gerçek başarı yarış sonundaki sürenden çok elinden geleni yaptığını bilmektir. En çok tatmin olduğun bazı yarışların beklentinden daha kötü derece elde ettiğin ama hesapta olmayan şartlara ve sorunlara rağmen elinden gelenin en iyisini yaptığını bildiğin yarışlar olduğunu hatırla. Kendi yarışını koş ve başkasının ne düşüneceği ile ilgilenme.


1- Pozitif ol, pozitif ol, POZİTİF OL: Bir ultrada pozitif olmayan her düşünce negatiftir. Negatif olan her düşünce de boşa zaman ve enerji kaybıdır. Kimsenin seni buna zorlamadığını unutma. Bu kadar uzun süre içinde kendini çok iyi hissedeceğin anlar olacağı gibi son derece kötü hissedeceğin zamanların da olacağını unutma. İyi hissettiğin anlarda yaptığın şeyi yapabilecek kadar sağlıklı olduğun için şükret. En kötü hissettiğin anlarda ise bu durumdayken bile senin yerinde olmak için her şeyini verecek insanların olduğuınu hatırlamaya çalış.

Hiçbirşey sürekli kötüye doğru gitmez, bir noktadan sonra iyiye doğru dönmeye başlar. Yokuşun tepesine çıktığında, bir sonraki istasyona ulaştığında, bir kâse sıcak çorbayı mideyi indirdiğinde, aklına seni tekrar movive edecek bir düşünce geldiğinde biraz önce imkansız olduğunu düşündüğün şeyler çok farklı gözükmeye başlayabilir!  

Herkese keyifli ve sağlıklı bir koşu dilerim. İznik'te görüşmek üzere.
Patika şansı yanımızda olsun!

4 yorum:

  1. Aykut bu nefis yazıya daha önce neden yorum yapmadığımı çok merak ediyorum doğrusu. Mükemmel bir sporcu ruhuna sahipsin dostum. Harika koşularını bu güzel yazılarınla da taçlandırıyorsun. Tebrikler.

    Haluk Akalın

    YanıtlaSil
  2. cok gec okudum, ama olsun... ultralar bitmedi ne de olsa :)

    YanıtlaSil
  3. İletişim bilgilerinizi alabilir miyim

    YanıtlaSil